avbmcs
top of page
Çapa 1

Papatyanın Aşkı

  • Yazarın fotoğrafı: avbmcs
    avbmcs
  • 11 Ara 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 16 Ara 2022

Günlerden bir gün,,,

koskoca bir bahçede harikulade çiçekler içinde bir papatya..

Ve papatya aşık olmuş, yanmış tutuşmuş ak sakallı bir bahçıvana..

Bir ümit bekliyormuş yüzlerce çiçeğin arasından, Onunla, sadece onunla saatlerce ilgilensin. Buz gibi suyunu sadece ona döksün, onu sevsin, onu saysın, onu düşünsün. En güzel sözleri sadece ona söylesin istiyormuş. Sadece ona değsin makası, sadece ona gülsün dudakları. Sadece ona baksın gözleri. Sadece ona d'okunsun sözleri. Kıskanıyormuş bahçıvanı, Kırmızı güllerden, Sarı lalelerden, Mor menekşelerden, Zambaklardan ve Rengarenk çiçeklerden. Papatya, sadece bahçıvan için açıyormuş, bembeyaz yapraklarını..

Bir gün, Aşkı öyle büyümüşki..

Papatya taşıyamaz olmuş yapraklarını. Eğilivermiş boynu. Toprağa bakıyormuş artık..

Bahçıvanın sadece sesini duyuyor, ayaklarını görüyormuş uzaktan. Bunada şükür diyormuş papatya. Bunada şükür.. Yetiyormuş ona, bahçıvanın varlığını hissetmek. Seviyor mu- sevmiyor mu fark etmek aklına dahi gelmeden akıp gidiyormuş zaman. Papatya bahçıvanın yüzünü görmeyeli çok uzun zaman olmuş..

Ne var sanki boynumu kaldırsa, bir kerecik daha görsem yüzünü diyormuş içinden..

... Ve birgün bahçıvan papatyaya doğru yaklaşmış. İncecik bedenini ellerinin arasına almış. Elindeki sopayı, köklerinin yanına, toprağa sokmuş bir iple papatyanın gövdesini bağlayıvermiş sopaya. Papatya o an daha çok sevmiş bahçıvanı. Hâlâ göremiyormuş onu, Ama bedeni kurtulmuş sararıp solmaktan ve kuruyup yok olmaktan.

Uzun bir müddet sonra, Bahçıvan uğramaz olmuş bahçeye. Gelen giden yokmuş. Kahrından ölecekmiş papatya. Ama işte bir sabah. Hortumdan akan suyun sesiyle uyanmış. Derince bir oh çekmiş. Çılgıncasına sevdiği bahçıvan geri gelmiş. Birden, kendisine doğru gelen iki ayak görmüş fakat bu onun delicesine sevdiği bahçıvan değilmiş. Başka biriymiş..

...Adamın elinde bir de makas varmış. Papatyanın kafasını kaldırmış yukarıya doğru. Ne güzel açmışsın sen öyle demiş. Bu gencecik, yakışıklı bir delikanlıymış. Gözleri gök mavisi, saçları güneş sarısıymış. Ama gövden seni taşımıyor diyerek, elindeki makası papatyanın boynuna doğru uzatmış. Ve bir hamlede başını gövdesinden ayırmış. Papatya yere düşerken hatırlamış sevdiğini. O ak saçlı, ak sakallı, yaşlımı yaşlı bahçıvanı hatırlamış. Birde o gencecik, yakışıklı delikanlıyı düşünmüş. İşte o an anlamış, neden o yaşlı bahçıvanı bir o kadar çok sevdiğini...

O her seye rağmen, papatyaya emek vermiş. Ona hiç bir zaman güzel olduğunu söylememiş, ama onu aslında hep sevmiş. Papatya anlamış artık sevgiyi, sevdayı ve aşkı. Emek olmadan sevginin, arkadaşlığın, dostluğun var olamayacağını. Sevgi, hissetmek ve emek istermiş..

Yere düştüğünde son bir kez daha düşünmüş sevdiğini. Teşekkür etmiş ona içinden. Son yaprağı kuruduğunda, ”Seviyormuş” diyerek haykırmış papatya. Beni çok seviyormuş!

...İşte o günden beri bunu bilen aşıklar, sevdiklerine soramadıklarını, papatyalara sorar olmuşlar.

”Seviyor mu?, sevmiyor mu?…

Biliyormuş artık papatya,,

Gerçek sevginin, söylemeden, yaşamadan, ve asla kavuşmadan varolabileceğini...


Kommentare

Mit 0 von 5 Sternen bewertet.
Noch keine Ratings

Rating hinzufügen

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • YouTube Sosyal Simge
  • Facebook Sosyal Simge
  • Heyecan Sosyal Simge
  • Instagram Sosyal Simge
  • Whatsapp

©2022, AvBmCs tarafından avbmcs.com ile kurulmuştur.

bottom of page
avbmcs.biz