Yılanla Ateş Böceğinin İbretlik Hikayesi

Yılanın biri ateş böceğinin peşine düşmüştü. Onu tam yemek üzereyken ateş böceği,

-“Sana bir şey sorabilir miyim?” dedi. 

Yılan:

-“Aslında kurbanlarımın sorularını cevaplamam, ama bir istisna yapıp sana izin vereceğim” dedi. 

Ateş böceği sordu: 

-“Sana bir şey mi yaptım?”

-“Hayır” dedi yılan. 

-“Senin besin zincirine mi dahilim?” diye sordu ateş böceği. 

-“Hayır” dedi yine yılan. 

-“O halde niçin beni yemek istiyorsun?” diye sordu. 

-“Işığını görmeye dayanamıyorum da ondan.” dedi yılan.

..

Bazen hiç kimseye zararınız olmasa da,

Hatta her türlü iyiliği yapsanız da birilerinden mutlaka bir darbe yersiniz. Çünkü sizdeki ışık onlarda yoktur ve ışığınızdan rahatsız olup sizi mutlaka kıskanırlar...

"Kıskanmak, çekememek insanlarında doğasında vardır. Başkasında olan sağlıktan, zenginlikten, makam ve benzeri nimetlerden dolayı rahatsız olmak, o kişiden o nimetin gitmesini istemek vb. bunların hepsinin adına bildiğiniz gibi haset denir.

-Kalpte bulunan ve insanı kötülüklere sürükleyen en önemli hastalıklardan birisi de haset değil midir ki, en çok dost ve akraba geçinenler arasında görülür.

-Ne yazık ki ;

Haset duygusu gelip geçici olabileceği gibi, bazı insanlarda da müzmin bir hastalık halindedir. Böyleleri için bir başkasının elinde bulunan her nimet rahatsız edicidir.

-Kimi etrafınızdakiler gibi kendisi hep karanlıkta olduğu halde başkalarının ışığından rahatsız olan böyle çok yılanlar var değil mi?

Oysa,,

Fıtrat her canlının kendisine has bir özellik olarak donatılmıştır, ama

-İnsanları geçimsiz yapan Sevgisizlik, Saygısızlık, Sabırsızlık ve Hoşgörüsüzlüktür.

"Birbirine düşman edense İletişimsizliktir. 

Sevgi ve Dostlukla.

https://www.avbmcs.com/post/yılanla-ateş-böceğinin-i-bretlik-hikayesi